«Allahümme salli ala Muhammedin ve ala alihi kema salleyte ala İbrahime ve barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammedin ke-ma barekte ala ali İbrahime fil alemine inneke hamidün mecidün.
Bu ikinci salvat-ı şerifeyi, eimmeyi muhricinden İmam-ı Malik Muvatta'inde, Müslim Sahihinde ve Ebu Davud ve Tirmizi ve Nisai (Allah hepsine rahmet eylesin) Ebu Mes'udül Ensari'den tahric ve rivayet etmişlerdir. Onlar buyurdular ki:
-Sa'd ibni Ebu Ubade (R. anh) Peygamber-i Zişan (S.A.V.) in huzuruna varmışken, Fahr-i Alem ve Seyyid-i Beni Adem (S.A.V.) Hazretleri uğur ve ikbal ile meclise teşrif buyurup geldiler. Sohbetiyle şereflenmiş iken Bişr ibni Sa'd Hazretleri (R. -anh) dedi ki:
- Ya Resulallah! Hak Tebareke ve Teala Hazretleri biz kullarına sen alicenab peygamberin üzerine salat ile emir buyurdular. Duyduk ve itaat ettik. Lakin biz size ne keyfiyet ile üzerinize salat edelim? Bişr, böyle sorunca Hazret-i Resul-i Müfaddal ve Nebiy-yi Mü-beccel Hazretli cevap vermeyerek uzun bir zaman sustular. Hatta bizler: Bişr niçin böyle bir soru sordu? diye üzülmüştük. Hazret-Muhammed (S.A.V.) sonra saadet ve iclal ile soruya cevap vererek şöyle buyurdu:
- Siz, Allahümme salli ala Muhammedin diye başlayıp sonunu okuyarak, bu
salavat-ı şerifeyi öğrenin ve selamı tahiyatta: