İnnellahe ve melaiketehü yusalline alennebiyyi. Yaeyyühellezine amenü salli aleyhi ve sellimu teslimen. Lebbeykelallahümme Rabbi ve sa'deyke salavatulahib berrir rahimi. Vel melaiketil mukarrebine ven nebiyyine : vessıddıkıyne veşşühedai vessalhine. Vema sebbaha leke min şey'in ya Rabbel alemine. Ala seyyidina Muhamnıed ibni Abdullahi hatemin nebiyyine. Ve seyyidil mürseline ve imamil müttekıyne ve resuli Rabbil alemineş şahidil beşiriddai ileyke biiznikes siracil münniri aleyhis selamü.
(Bu on- birinci salavat-ı şerife, ki, Şifa-yı Şeriften alınan salavat-ı şerifenin onuncusudur. Bu salavatı şerife Hazret-i Ali kerremallahü vechehu'dan rivayet edilmiştir. Mevahib'de yazar· ki:
- Gerçekteh, Şeyh Zeynüddin bin Elhüseyin (Allah rahmet ey- lesin) in kitabında şöyle· yazmıştır:
«Nebiler Sultanı, Safiler Serdarı, Hüda'nın Habibi, Ceza Gününün Şefaatçısı Muhammed (S.A.V.) Efendimiz Hazretleri. Saadetle Beka diyarına teşrif buyurduktan sonra ehl-i Beyt ve ashab-ı kiram hazretleri (Allah
cümlesinden razı olsun) Resulullahın firakından, ayrılışından doğan üzuntü ve hüzünlerini salavat-ı şerife ile biraz olsun giderdikten sonra kibar-ı · ashabdan · Hazret-i Abdullah bin Mes'ud (R.anh) hazretlerinden bir salat keyfiyeti dileyerek niyaz edince 0 da:
- Hazret-i Ali (K.V.) den rica edin! demiştir. Onlar da Hazret-i Ali (R.anh) dan rica ve niyaz ettiler. O da bu salavat-ı şerifeyi öğrettiler. Bu salavat-ı şerifeye, Kur'an-ı Azimüşşan'a teberrüken ayet-i kerime ile başladılar.
Açıklama
İnnellahe ve melaiketehu yusalline alennebiyyi. Yani:
Allahü Azimüşşan , ( celle şanühu ve amme nevalühü) bizzat Nebiy-yi
Mükerrem Muhammed (S.A.V.) in üzerine aralıksız salat eder.
(Hak Tealadan salat ile murad, rahmet ve türlü ata ve keremdir. Yani, Cenab-ı Allah türlü İlahi atiyyesini ve türlü Rahmani Iutuflarını daima ve aralıksız Muhammed (S.A.V.) in üzerine göndererek şanını yüceltir.) Ve şanı yüce Allah'ın bütün melekleri daima ve aralıksız olarak Nebiy-yi Memduh ve Resu.l-ü : Mahmud Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) üzerine salat ederler.